ADIGE XABZE
orhanocak1952

Belgesel Gibi


BU SAYFADAKİ RESİMLER
ÜZERLERİNE TIKLANARAK (2) KADEME BÜYÜTÜLEBİLİRLER



Eski Adigelerin hayatında ağacın çok önemli yeri vardır.
Burada büyük bir ağaç kütüğü
oyulmuş ve duvarın içine monte edilerek
tavukların ret edemiyecegi bir FOLLUK oluşturulmuştur.


Sütlük = Adige evlerinin önündeki
boydan boya olan balkonların poyraza karşı olan kısmında
tavana monta edilen ağaçtan yapılmış bir kafestir.
Sütler geceleri buraya ağızları açık olarak konur,
sabaha kadar geceleri serin esen poyrazın etkisiyle 
sütlerin üzerinde kalın ve lezzetli bir
kaymak tabakası oluşurdu.
Resmin sol köşesinde asılı olan BLEVUS' i leri ( Yılan otu demeti )
Yılanların süte yaklaşmasını önlerdi.


Fırın  = Önce içerisinde yeteri kadar odun yakılarak
istenilen sıcaklığa eriştirilir, odunlar yanarken resimde ki ucu yanık
duran sırıkla ateş karıştırılarak bütün odunların yanması sağlanır.
Ucuna çaput bağlı sırıkla da ( buna fırın süpürgesi denir )
fırının zeminindeki küller süpürülerek fırının ağzına çekilir,
Görülen ekmek kürekleri ile de hazırlanmış hamurlar fırına sürülerek
fırının ağzı kapatılır. Ekmekler piştikten sonra da kürekle çıkarılır.
Mis gibi kokan ekmek hazırdır artık.


Göçten sonra Ağlarcaya yerleşen dedeleimiz  
bulunulan yerdeki ağaçları keserek ve sadece onları kullanarak ilk evlerini yaptılar,
bunlardan bu güne kadar gelebilen bir kaç binadan birisi de
resimde görülen H. Osman topak'ın evidir.

Ayaklı =  Dağlarda kendiliğinden kuruyan
veya amaca uyun olan ağaçlarkesilir öz dediğimiz çürümeyen
yağmura - kara , sıcağa- soğuğa dayanıklı kısımları çıkarılır.
Bunların yalnızca alt taraflarında eşit uzunlukta ayak denen dallar bırakılarak 
diğer dalların tamamı kesilir.. Sonrada harman veya tarla anlarına ayaklarının üstne konulurdu.
Bu ağaçlar inanılmayacak kadar uzun yıllar dayanırdı.


Eski haçeslereimizden ( Misafir odaları ) bir köşe

Ocak = Mutfak oarak kullanılan odalarda, sundurmalarda mutlaka bulunur,
ısıtma, pişime ve yerine görede aydınlatma işlevini görürdü.


KANĞAÇ ==> Yuvak
Köye ilk yerleşim günlerinden 1950 yılların sonuna kadar evler taş duvar üzerine düz örtü şeklinde yapılırdı, WUNEŞHA denilen bu düz örtüler çevrede çıkarılan yağlı bir çorak toprakla kaplanırdı. Bu toprak yağmurlu havalarda gevşer ve su sızdırırdı. Bu sızdırmayı önlemek için taştan veya ağaçtan yapılan YUVAK denen silindirlerle sıkıştırılırdı.


BḢEŞEHAĞE-ÇELGE
Ağlarca Köyünde de tüm Kafkasya'dan gelerek orman kıyısına veya içine yerleşen orman köyleri gibi bahçelerini avlularını ve tarlalarını yere çakılan kazıkların arasına geçmeli olarak örülen bir nevği ÇİT le korurlardı. Bunun Adı ( Ağaçla çevrilmiş anlamı taşıyan ) BĞAŞEHAĞ derlerdi.


GUĞUHU -- Dibek
Bir taşın veya büyükçe bir ağaç kütüğünün içi oyularak yapılır
alt tarafındanda toprağa gömülerek oturtulurdu.
Bulgur ve göce yapımı için kazanlarda kaynatılarak güneşte kurutulan
buğdaylar belirli miktarlarda bunun içine dökülerek,
ağaçtan yapılmış özel tokmaklarla döğülür ve buğdayların kabuğu çıkartılırdı.


Köyümüzde yapılan ilk evlerdeki ( ahşaptan ) tavan döşemeciliği ve süsleri.


Şıku = Atarabası


Haşpak = Kuruluk



 
****** Bu sayfadaki resimlerin her türlü hakkı saklıdır izinsiz hiç bir şekilde kullanılamaz.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol