Kefir
-=KEFİR=-
Kefir 5000 yıl öncesine dayanan anavatanı KAFKASYA olan ve yöre halkı tarafından yapılıp içilen bir süt içeceğidir. Halk arasında KUNDEPSİ-KUNDEPS-KUNDEPSU olarak ta bilinir. İlk kez Batı Asya da yapılan ve günümüzde pek çok ülkeye yayılan bir fermente süt ürünüdür. Kafkasyalılar kefiri su yerine içip gençlik iksiri olarak ta kullanmaktadırlar. Kafkasya dan dünyanın her tarafına yayılan halk bu içecekleri beraberinde götürüp yaymışlardır. Halen Rusya da tüketilen ekşi süt içeceklerinin %70'ini kefir oluşturmaktadır. Bu ülkede 1981yılında 1.160.000 ton kefir yapıldığı Federal Almanya, Finlandiya, Fransa, İsveç, Çekoslovakya da ticari olarak üretilip satıldığı belirtilmiştir. Son yıllarda ülkemizde bazı rahatsızlıkları iyileştirmek amacıyla bilimsel çalışmalar yapan bazı fakülteler başta olmak üzere evler dede kefir üretimi yapılmaktadır ve yapılan ciddi çalışmalar önemli sonuçları ortaya çıkartmaktadır. Kefire olan talep halkımızın da bilinçlenmeye başlamasıyla beraber her geçen gün artış göstermektedir.
> Ben burada kefirin yapımı üzerine değinmek değil de beslenme değeri ve sağlık için yararları üzerinde durmak ve bilgilendirmek istiyorum site okuyucularını müsaadenizle.
> Kefir yapmak üzere süte maya olarak kefir tanesi katılır. Kefir tanesi beyaz renkte, karnabaharı andıran görünümde genellikle bezelye tanesi büyüklüğündedir.
> Sütteki besin maddelerini içerdiği için kefirin beslenme değeri yoğurt gibi çok yüksektir. Oluşumu sırasında mikroorganizmalar sütteki proteinleri pepton, peptik hatta aminoasitleri; süt şekerini de sür asiti ve alkole kadar parçaladıklarından dolayı sindirimi oldukça kolaydır. Ayrıca ortaya çıkan bu yeni maddeler serinletici, iştah açıcı sevilen bir tat ve aromaya sahip olan bu süt mamulünün karakteristik özelliklerini oluştururlar.
Hazmının kolay, proteince zengin oluşu nedeniyle kefir hasta ve çocuklar için uygun bir besindir. Hatta 20-30günlük çocuklara bile günde 1–2 kaşık içirilmesi önerilmektedir. Tüm eksi süt mamulleri gibi sürekli kefir içilmesinin bağırsak florasını düzelttiği ve buna bağlı olarak bazı bağırsak rahatsızlıklarını iyileştirdiği açıklanmıştır. Ayrıca kefir, sinirsel rahatsızlıklar, iştahsızlık ve uykusuzluk içinde yararlı olmaktadır. Bunların dışında halk arasında bu süt mamulünün ülser, yüksek tansiyon, bronşit, astım, safra bozuklukları ve diğer bazı hastalıkların tedavi edici özelliğe sahip olduğu söylenmektedir. Hatta son günlerde doktorların bir kısmı bazı hastalıklar için kefir içilmesini önermektedir. Fakat daha bilimsel sonuçlar kesin kanıtlanmamıştır tam manasıyla tabii ki. Bunların detaylı incelenmesi yapılmaktadır halen. Çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde hastalık sürecinde günde 1litre kadar kefir alınması gerektiği, hatta bunun altı aydan bir seneye kadar devam edilebileceği bildirilmektedir. Ülser gibi mide rahatsızlıkları için içilecek kefirin eski değil taze olması gerekmektedir.
> Japonya da fareler üzerinde yapılan araştırmaya göre kefirin içinde bulunan maddelerin kanseri %53.6oranında azalttığını ve ayrıca kefirin kanseri önleyici ilaçlarla beraber kullanılması halinde kanserin tekrarlayan risklerinize%7oranında azalttığının ortaya çıktığı belirtiliyor.(star 22.02.2002)
> Kefir vücudun temel fonksiyonlarında ve çeşitli faaliyetlerinde kullanılan mineral ve esansiyel aminoasitler bakımından zengindir. Kefirde bulunan proteinler kısmi sindirimi yapılabilen ve bu nedenle vücut tarafından kolay değerlendirilebilen yapıdadır. Kefirde bol miktarda bulunan ve esansiyel aminoasitlerden biri olan triptofanın, mineral maddelerden kalsiyum ve magnezyumun sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu bilinir. Vücudumuzda en çok bulunan 2.mineral madde fosfor, hücre gelişimini ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır. Kefir B1,B12 ve K Vitaminleri bakımından da zengindir. Bu vitaminlerin yeterli olması halinde gerek böbrek gerekse karaciğer ve sinir sistemi ve deri hastalıklarına sayısız fayda sağladığı da bilinmektedir.
Şu an bazı firmalarda üretilmekte olan kefir içeceğinin çeşitleri halkın damak tadına hitap edecek şekilde artırılmıştır. Bunlardan bazıları normal kefir, lıght kefir ve çocukların rahat içebilmeleri için özel hoş koku ile tatlandırılmış kakaolu, çilekli, muzlu, karışık meyveli olarak hazırlanan kefirixlerdir.
> Bu yazıyı halkımızı kefir tüketimine yönlendirmek ve tüketirken de nelere fayda sağlayacağını bilerek bilinçli bir şekilde kullanarak atalarımızdan kalan bu kültürel içeceğimize sahip çıkmamız ve devam ettirmemiz için sizlere sunmak istedim. Umarım ilginizi çekmiştir. Herkese sağlıklı ve güzel günler diliyorum.
>Fatmagül SÖNMEZ >Gıda Teknikeri
KAFKAS-MUTFAGI Sayfasına dön
Kefir 5000 yıl öncesine dayanan anavatanı KAFKASYA olan ve yöre halkı tarafından yapılıp içilen bir süt içeceğidir. Halk arasında KUNDEPSİ-KUNDEPS-KUNDEPSU olarak ta bilinir. İlk kez Batı Asya da yapılan ve günümüzde pek çok ülkeye yayılan bir fermente süt ürünüdür. Kafkasyalılar kefiri su yerine içip gençlik iksiri olarak ta kullanmaktadırlar. Kafkasya dan dünyanın her tarafına yayılan halk bu içecekleri beraberinde götürüp yaymışlardır. Halen Rusya da tüketilen ekşi süt içeceklerinin %70'ini kefir oluşturmaktadır. Bu ülkede 1981yılında 1.160.000 ton kefir yapıldığı Federal Almanya, Finlandiya, Fransa, İsveç, Çekoslovakya da ticari olarak üretilip satıldığı belirtilmiştir. Son yıllarda ülkemizde bazı rahatsızlıkları iyileştirmek amacıyla bilimsel çalışmalar yapan bazı fakülteler başta olmak üzere evler dede kefir üretimi yapılmaktadır ve yapılan ciddi çalışmalar önemli sonuçları ortaya çıkartmaktadır. Kefire olan talep halkımızın da bilinçlenmeye başlamasıyla beraber her geçen gün artış göstermektedir.
> Ben burada kefirin yapımı üzerine değinmek değil de beslenme değeri ve sağlık için yararları üzerinde durmak ve bilgilendirmek istiyorum site okuyucularını müsaadenizle.
> Kefir yapmak üzere süte maya olarak kefir tanesi katılır. Kefir tanesi beyaz renkte, karnabaharı andıran görünümde genellikle bezelye tanesi büyüklüğündedir.
> Sütteki besin maddelerini içerdiği için kefirin beslenme değeri yoğurt gibi çok yüksektir. Oluşumu sırasında mikroorganizmalar sütteki proteinleri pepton, peptik hatta aminoasitleri; süt şekerini de sür asiti ve alkole kadar parçaladıklarından dolayı sindirimi oldukça kolaydır. Ayrıca ortaya çıkan bu yeni maddeler serinletici, iştah açıcı sevilen bir tat ve aromaya sahip olan bu süt mamulünün karakteristik özelliklerini oluştururlar.
Hazmının kolay, proteince zengin oluşu nedeniyle kefir hasta ve çocuklar için uygun bir besindir. Hatta 20-30günlük çocuklara bile günde 1–2 kaşık içirilmesi önerilmektedir. Tüm eksi süt mamulleri gibi sürekli kefir içilmesinin bağırsak florasını düzelttiği ve buna bağlı olarak bazı bağırsak rahatsızlıklarını iyileştirdiği açıklanmıştır. Ayrıca kefir, sinirsel rahatsızlıklar, iştahsızlık ve uykusuzluk içinde yararlı olmaktadır. Bunların dışında halk arasında bu süt mamulünün ülser, yüksek tansiyon, bronşit, astım, safra bozuklukları ve diğer bazı hastalıkların tedavi edici özelliğe sahip olduğu söylenmektedir. Hatta son günlerde doktorların bir kısmı bazı hastalıklar için kefir içilmesini önermektedir. Fakat daha bilimsel sonuçlar kesin kanıtlanmamıştır tam manasıyla tabii ki. Bunların detaylı incelenmesi yapılmaktadır halen. Çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde hastalık sürecinde günde 1litre kadar kefir alınması gerektiği, hatta bunun altı aydan bir seneye kadar devam edilebileceği bildirilmektedir. Ülser gibi mide rahatsızlıkları için içilecek kefirin eski değil taze olması gerekmektedir.
> Japonya da fareler üzerinde yapılan araştırmaya göre kefirin içinde bulunan maddelerin kanseri %53.6oranında azalttığını ve ayrıca kefirin kanseri önleyici ilaçlarla beraber kullanılması halinde kanserin tekrarlayan risklerinize%7oranında azalttığının ortaya çıktığı belirtiliyor.(star 22.02.2002)
> Kefir vücudun temel fonksiyonlarında ve çeşitli faaliyetlerinde kullanılan mineral ve esansiyel aminoasitler bakımından zengindir. Kefirde bulunan proteinler kısmi sindirimi yapılabilen ve bu nedenle vücut tarafından kolay değerlendirilebilen yapıdadır. Kefirde bol miktarda bulunan ve esansiyel aminoasitlerden biri olan triptofanın, mineral maddelerden kalsiyum ve magnezyumun sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu bilinir. Vücudumuzda en çok bulunan 2.mineral madde fosfor, hücre gelişimini ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır. Kefir B1,B12 ve K Vitaminleri bakımından da zengindir. Bu vitaminlerin yeterli olması halinde gerek böbrek gerekse karaciğer ve sinir sistemi ve deri hastalıklarına sayısız fayda sağladığı da bilinmektedir.
Şu an bazı firmalarda üretilmekte olan kefir içeceğinin çeşitleri halkın damak tadına hitap edecek şekilde artırılmıştır. Bunlardan bazıları normal kefir, lıght kefir ve çocukların rahat içebilmeleri için özel hoş koku ile tatlandırılmış kakaolu, çilekli, muzlu, karışık meyveli olarak hazırlanan kefirixlerdir.
> Bu yazıyı halkımızı kefir tüketimine yönlendirmek ve tüketirken de nelere fayda sağlayacağını bilerek bilinçli bir şekilde kullanarak atalarımızdan kalan bu kültürel içeceğimize sahip çıkmamız ve devam ettirmemiz için sizlere sunmak istedim. Umarım ilginizi çekmiştir. Herkese sağlıklı ve güzel günler diliyorum.
>Fatmagül SÖNMEZ >Gıda Teknikeri
KAFKAS-MUTFAGI Sayfasına dön